Alaplı Masaj Salonu Ezgi Hanım
Alaplı Masaj Salonu Ezgi Hanım
Aslen bana çok düzgün görünüyor, Alaplı Masaj Salonu onlar neyi farklı
görüyorlar diye içimden geçiyorum. “Durun ben size daha güzel haliyle gösterebilirim,” diyorum
fakat nafile, üzgünüm. Buradan başka bir rüyaya geçiş yapıyorum…
Sevmiş olduğum coğrafyada pek hoşlanacağım bir deniz kenarındayım. Bembeyaz bir sahil ve bir koy
içinde alabildiğince turkuaz, berrak, pırıl pırıl bir deniz.
Etrafta bazı antik kalıntılar da var.
Akşamüstü oluyor, havanın ve denizin eflatun tonlarını aldığı bir yerden denize giriyorum. Suya
dalarken ve yüzerken gözlerimi açıyorum. Suyun rengi eflatun ve yerde beyazımsı sarı kumlar,
bazı koyu yeşil yosunlar var. Suyun eflatun ve turkuaz renkleri ve kumların derhal hemen beyaz
oluşu yaşam deliğimde gördüğüm en güzel deniz manzaralarından biri. Suda bir adam görüyorum.
Kızılderili şeklinde, uzun ve parlak saçlı. Ve sevgilime insanoğlunun ne güzel saçları var diyorum. Sonrasında fark ediyorum ki aslına bakarsak o erkek de benim sevgilim.
Sabah saatin sesiyle ve susuzlukla uyanan Mine başucunda duran koca bardakta kalan suyu içti ve
gördüğü rüyayı unutmamak için kafasında tekrarlardı.
Alaplı Masaj Salonu
Günlüğüne yazmak üzere rastgele bir kalem
eline aldı ve yazmaya başladı. Bir süredir çok rüya görüyordu. Bunları unutmamak ve gördüğü
güzellikleri gene yaşamak yada anlamlandırmak için yazıyordu. Bunları yazarken de içinden yorumlamaya çalışıyordu. Dün Fuat’la yaptığı mevzu düşündü, canı sıkılmıştı o an için. Bugün
ise yeni bir gündü ve büyük mümkün sevgilisiyle görüşüp dünden dolayı aralarında bir sorun kalmayacağını umuyordu.
Daha yatağından kalkmadan derhal internette rüyasında gördüğü öteki şeylere bakıyordu ki saat
yine çaldı, işe gitmek için hazırlanması gerekiyordu fakat hâlâ birazcık süre vardı.
Keyfini bozmadan
derhal o gün neler olmuş bir göz gezdirmeye başladı. Bak şu işe; hanımları aşağılayıcı, hayatlarını
kısıtlayıcı bir söz daha mı? Bunlar da sözde üst düzey halkın örnek alacağı kişiler olacak? Derhal bir
çıkış cümlesi düşündü, bu şekilde zihniyetlere haddini bildirmek üzere.
“Koca emrinde de değilim, patron emrinde de değilim. Erkekler BENİM EMRİMDE! Var mı!
Buyurun ahkâm kati..!”